Konuşmacılar
Açıklama
Toplumsal cinsiyet algısının kadınlara olduğu gibi erkeklere de yüklediği roller, bireylerin kişilerarası iletişiminde önemli bir sorun olarak kendini göstermektedir. Geçmişten günümüze bir çok sinema filmi konusunu toplumsal sorunlardan almaktadır. Kırılgan erkeklik yaklaşımı, erkekliğin biyolojik olarak değil, sosyal bir onay ile kazanıldığı ve her an kaybedilebileceğini ileri sürmektedir (Vandello vd., 2008). Bu çalışmanın amacı, erkeklerin, toplum içinde üstüne yüklenen rolleri yerine getirirken, aile, iş ve sosyal yaşamlarında kişilerarası iletişimde yaşadıkları zorlukları göstererek, iletişim sırasında kullanılan söylemler yoluyla, erkekliğin kazanılması ve kaybedilmesi durumlarını gözler önüne sermektir. Çalışmada, nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır ve amaçlı örneklemle, 1983 yapımı Kılıbık ve 2018 yapımı Ahlat Ağacı filmleri çözümlenerek, toplumsal cinsiyet rollerini yerine getirirken erkek rolünün kişilerarası iletişiminde yaşadığı zorluklar, eleştirel söylem analiziyle gün yüzüne çıkarılmaktadır. Analiz sonucunda ortaya çıkan “erkek rolünün iletişimi” teması; “duygusal ilişki”, “aile”, “sosyal çevre” ve “iş yaşamı” olarak dört alt tema altında toplanmaktadır. Çalışma sonucunda; geçmişten, günümüz dijital dünyasına, ekonomik zorlukların erkek bireyler üzerinde toplumsal baskıya sebep olduğu gözlemlenmektedir ve bu baskılar kişilerarası iletişimde kullanılan söylemlerle kendini gösterirken, kullanılan söylemlerin de iletişimin önünde engel olduğu gözlemlenmektedir. Ekonomik şartlara göre, benzer durumlarda söylemlerin ve iletişimin nasıl şekillendiği ve değiştiği her iki filmde de kendini göstermektedir, ayrıca başkalarının ne düşündüğü çerçevesindeki söylemler, her dönemde bireylerin iletişimini olumsuz yönde etkileyen, toplum ve iletişim çalışmalarında cevap aranması gereken önemli konuların başında gelmektedir.
Anahtar Kelimeler: Kişilerarası İletişim, Eleştirel Söylem Analizi, Toplumsal Cinsiyet Algısı, Kırılgan Erkeklik, Dil ve İletişim
INTERPERSONAL COMMUNICATION OF MALE ROLE IN THE CONTEXT OF PRECARIOUS MANHOOD APPROACH: AN ANALYSIS OF THE MOVIES HENPECKED AND THE WILD PEAR TREE
The social perception of gender imposed on men, in the same way as it is on women, manifests as an important problem in the interpersonal communication of individuals. From the past to the present, many movies have taken their subject matter from social problems. The precarious manhood approach argues that, manhood is acquired not biologically but through social approval that can be lost at any moment (Vandello et al., 2008). The aim of this study is to show the difficulties men experience in interpersonal communication in their family, work and social lives while fulfilling the roles imposed on them in society, and to reveal the acquisition and loss of manhood through discourse used in communication. The study uses qualitative research with purposeful sampling to analyze the movies Henpecked (1983) and The Wild Pear (2018), and critical discourse analysis to reveal the difficulties experienced by men in interpersonal communication while fulfilling their gender roles. The main theme that emerged as a result of the analysis is "communication of the male role", which is categorized into four sub-themes: "emotional relationship", "family", "social environment" and "work life". The results suggest that economic difficulties put social pressure on men. While these pressures manifest in discourse used in interpersonal communication, the discourse used itself becomes an obstacle to communication. How discourse and communication are shaped and changed in similar situations according to economic conditions is evident in both films, and discourse within the framework of what others think is one of the most important issues that negatively affect the communication of individuals in every era. These issues need to be addressed primarily in society and communication studies.
Key Words: Interpersonal Communication, Critical Discourse Analysis, Gender Perception, Precarious Manhood, Language and Communication