Konuşmacılar
Açıklama
Sinema ve yapay zeka arasındaki simbiyotik ilişki hızlı bir dönüşüm geçirmektedir. Günümüzde araç görevi gören bilgisayarlar ile yaratıcı işlev gören bilgisayarların kesişim noktasında post-sinema olarak tanımlanan yeni bir olgu ortaya çıkmaktadır. Yapay zeka, uzun süredir film prodüksiyonunu özel efektler ve animasyon yoluyla zenginleştirmiş olsa da yaratıcı sürece daha derin entegrasyonu farklı soruları gündeme getirmektedir. Bu bağlamda, çalışma yapay zeka destekli film yapımcılığının yeni ortaya çıkan alanını incelemekte ve bu alanın karakter tasarımı ve estetik kompozisyonu yeniden tanımlama potansiyelini araştırmaktadır. Bu amaçla çalışmada yapay zeka (Dall-E 2 ve D-ID Platformları) kullanılarak üretilen 2023 yılı yapımı "The Frost: Part One" filminin üslup yapısı Christian Metz'in göstergebilim teorisi ekseninde analiz edilmektedir. Çalışmada elde edilen sonuç, yapay zekanın film yapım süreci üzerindeki etkisinin hala gelişmekte olduğudur. Çünkü, örneklemde karakterler herhangi bir aksiyon içinde bulunana kadar gerçekçi etkide görsel tasarıma sahip olsalar da, harekete başladıkları zaman senkronu bozuk ve tekinsiz biçimlerle izleyiciyi anlatının dışına çıkarmaktadırlar. Film genel anlatı kodlarını içinde barındırmaktadır ve tutarlı bir üsluba sahiptir. Ancak kodların aktardığı anlam, her ne kadar zaman zaman gerçeküstü bir atmosfer amaçlanmış olsa da filmin görsel tasarımında meydana gelen bozulmalar nedeniyle akıcı biçimde işlenememektedir. “The Frost: Part Two” filmi fragmanında da benzer görsel tasarım sorunlarını görmek mümkündür. Bu nedenle, yapay zekanın film yapım sürecinde kullanımının potansiyel faydaları bulunsa da hala teknik sınırlamaların söz konusu olduğunu belirtmek gerekmektedir. Yapay zekanın anlamsal kodlara ve gerçekçi etkilere sahip eserler üretebilme potansiyeli ancak görsel üretim tekniklerindeki gelişmelerle mümkün olabilecektir.
Anahtar Kelimeler: Sinema, Yapay Zeka, Göstergebilim, Film Yapımı, Video Tasarımı
The symbiotic relationship between cinema and artificial intelligence (AI) is undergoing rapid transformation. Today, a new phenomenon, defined as post-cinema, emerges at the intersection of computers serving as tools and computers performing creative functions. Although AI has long enriched film production through special effects and animation, its deeper integration into the creative process raises different questions. In this context, this study explores the newly emerging field of AI-assisted film production and investigates its potential to redefine character design and esthetic composition. To achieve this, the study analyzes the stylistic structure of the 2023 film "The Frost: Part One”, produced using AI (Dall-E 2 and D-ID Platforms) based on Christian Metz’s semiotic theory. The conclusion obtained in this study is that the impact of AI on the film production process is still developing. Because, although the characters in the sample have a realistic visual design until they take any action, when they start to act, they take the audience out of the narrative with out-of-sync and uncanny shapes. The film contains general codes and a consistent style. However, the meaning conveyed by the codes cannot be processed fluently because of distortions in the visual design of the film, even though a surreal atmosphere was intended from time to time. It is possible to see similar visual design problems in the “The Frost: Part Two” film trailer. Therefore, although there are potential benefits to the use of AI in the film production process, it should be noted that there are still technical limitations. The potential of AI to produce works with semantic codes and realistic effects will only be possible with the developments in visual production techniques.
Keywords: Cinema, Artificial Intelligence, Semiology, Filmmaking, Video Design
